Rahat mıyım ?

Hepimiz bir şeylerin bilincindeyiz ve hız kavramının hakim olduğu bir zaman içindeyiz. Çağımızın bugünü hızla konfora dayalı bir yaşam sürecinden geçiyor ve bu artarak da devam ediyor. İnsanlar en iyisine sahip olma arzusu ile ya da bir şeylere kolay ulaşabilme açısından çeşitli eylemler içerisinde bulunuyor. Örneğin günümüz şartlarında bizler bir eşyayı ona ihtiyaç duyduğumuz için değil de sadece ona sahip olabilmek için alıyoruz. Bu aslında bir zaman sonra insan duygularını sömüren ve körelten bir silah olarak karşımıza çıkıyor ve bireyler arasında yanlış bir rekabete yol açabiliyor. Peki bizler nasıl bu yapının içerisine girdik ? Herkesin de bildigi gibi dünya eskisinden daha hızlı ilerliyor ve daha çok şey keşfediyor, buna bağlı olarakta bizler bir uyum sürecinden geçiyoruz. Tabi ki bu süreç bizler için bir geçiş koridorunu ifade ediyor. Zamanla birlikte bizler de renklerin arasına karıştık, hangi rengin bizi yansıtabileceğini bilemedik ve birden çoğuna temas ettik. Biraz da olanaklar çerçevesinde bu yapıya girdik, insanoğlu gözler önüne bir çok şey serdi ve bu karşı tarafda tam anlamıyla gerçek bir haz diyemeyeceğimiz bir algı, bir duygu uyandırdı ve bizler aslında kapıldık.